Erkeklerde köselik, genç çağlarda başlayan önemli sorunlardan biri olarak kabul ediliyor.
Bazı insanlar, seyrek sakallı olmayı ya da tüysüz bir vücudu beğeniyor olsa da, milyonlarca erkek, gür çıkmayan sakallarından şikayetçi. Bu durum insanları yüzlerce yıldır yaygın bilinen inanışlara iterken, daha sık ve gür sakallar için sık sık jiletle tıraş olmak tavsiye ediliyor. Peki yapılan araştırmalar, gerçekten de jiletle ve sık aralıklarla yapılan tıraşın gür sakallar çıkardığını gösteriyor mu?
TIRAŞ MAKİNESİ YA DA JİLETLE TIRAŞ OLMAK ARASINDA FARK VAR MI?
Yaygın olan bir diğer inanış ise, sakal tıraşının daha hızlı çıkabilmesi için tıraş makinesi yerine jilet ve ustura tercih edilmesi yönünde. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, tıraş makineleri ya da jiletle olunan tıraşlar arasında, sakal ve bıyıkların uzama ömrünü etkileyen hiçbir faktör bulunmamakta.
Jiletle yapılan tıraş, doğası gereği kıl köklerini daha derinden kestiği için, başlangıçta daha pürüzsüz bir cilt ortaya çıkmasına neden oluyor. Ancak sakalların yeniden uzama sürecinde jilet ya da tıraş makinesi arasında hiçbir fark bulunmamakta.
SIK SIK TIRAŞ OLMAK KÖSELİĞİ GEÇİRMİYOR!
Osmanlı döneminden günümüze kalan hikayelerde sakal kesilmesinin daha gür çıkmasına yol açan bazı ifadeler de bulunuyor. Örneğin Sokullu Mehmet Paşa’nın, kaybedilen İnebahtı Deniz Savaşı’ndan sonra düşman mevkidaşlarına: “Siz bizim İnebahtı Savaşı’nda sadece sakalımızı kestiniz, biz ise sizin Kıbrıs’ı almakla kolunuzu kestik. Sakal daha gür bir şekilde tekrar büyür, fakat kesilen kol tekrar gelmez.” sözleriyle yanıt verdiği anlatılır.
Ancak bu durum, gerçeği yansıtmamaktadır. Sakal ve bıyıkların uzama süresi, büyük ölçüde genetik faktörlere bağlı olurken, uzama süresini artırabilmek için bazı çevresel faktörleri değiştirmek yararlı olabilmekte. Ancak tıraş olma sıklığının hiçbir şekilde sakal uzamasına bir etkisi bulunmuyor.
