Talasemi Hastaları İçin Kan Bağışı Hayati Öneme Sahip

TALESEMİ Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Dolu, kan bağışının talasemi hastaları için normal insanlara göre daha hayati olduğunu belirterek, “Kızılay’a olan eleştiriler en çok bizleri mağdur ediyor. Bu noktada bir kez daha söylemek isterim ki kan bağışı yapmak isteyenler mutlaka Kızılay’a gelip kan bağışı yapsın” dedi.

Akdeniz anemisi olarak da bilinen talasemi hastalığı, vücutta sağlıklı olarak yer alan kırmızı kan hücrelerinin üretimini etkileyen kan bozukluğu olarak tanımlanıyor. Talasemi hastalığına sahip kişilerde; kansızlık, çarpıntı ve çabuk yorulma gibi durumlar görülebiliyor. Talasemi hastaları, hayatlarını devam ettirebilmeleri için ömür boyu her 3-4 haftada bir kan desteğine ihtiyaç duyuyor. Dolayısıyla, bu hastalığa sahip olan kişilerde, kan sağlıklı insanlara nazaran daha da önemli hale geliyor.

‘KAN TALESEMİ HASTALARI İÇİN HAYATİ ÖNEME SAHİP’

Talasemi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Dolu, konuyla ilgili Kızılay Orta Anadolu Bölge Kan Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Kendisinin de doğuştan talasemi hastası olduğunu aktaran Dolu, “Genetik bir rahatsızlıktan dolayı vücutta bulunan kırmızı kan hücrelerinin bozuk üretilmesi veya üretilmemesi sebebiyle her 3 haftada bir kan nakline ihtiyacımız oluşmaktadır. Dolayısıyla biz talasemi hastaları, her 3 haftada bir tedavi olmak için hastaneye gelerek kan alıp hayatımızı bu şekilde idame ettirmeliyiz. Kan, bu anlamda talasemi hastaları için hayati öneme sahiptir. Bunun için düzenli ve güvenli bir kan bağışı gerekmektedir” diye konuştu.

‘RAMAZAN AYINDA BAĞIŞ ORANI DÜŞÜYOR’

Kan bağış oranlarının düşük olmasının talasemi hastalarının hayatlarını doğrudan etkilediğini belirten Dolu, “Federasyonumuzun Kızılay ile birlikte yürüttüğü ‘Biz İyilik Severiz’ projesi var. Bu projeyle, talasemi hastalarının ihtiyacı olan kana erişimini sağlıyoruz. Bu konuda çalışıyoruz, projeler yürütüyoruz ve farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Bağışçılara gerçekten ihtiyacımız var. Önümüzde ramazan ayı var. Ramazan ayında kan bağış oranı düşüyor ve bu da bizi sıkıntıya sokuyor. Bir de son günlerde Kızılay’a olan eleştiriler en çok bizleri mağdur ediyor. Bu noktada bir kez daha söylemek isterim ki kan bağışı yapmak isteyenler mutlaka Kızılay’a gelip kan bağışı yapsın. Bağışçılarımızın ise düzenli bir şekilde kan bağışına devam etmelerini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘DÜZENLİ KAN BAĞIŞINA İHTİYACIMIZ VAR’

Türk Kızılay Kan Bağışçısı Yönetimi Müdürü Dr. Metin Kalender ise Türk Kızılay’ın, 18 bölge kan merkezi, 69 merkezi ve gezici aracıyla birlikte kan bağışı anlamındaki çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti. Kızılay’ın, ‘Birbirimize Candan Bağlıyız’ adıyla yürüttüğü kampanya ile toplumun kan bağışı konusuna daha çok dikkatini çekmek istediklerini söyleyen Kalender, “Kan, kaynağı sadece insan olan tek ilaç ve düzenli bir şekilde bağışlanması gerekiyor. Çünkü uzun süreler biriktirilemiyor, bir miadı var. Dolayısıyla düzenli kan bağışına ihtiyacımız var. Bütün vatandaşlarımızı eğer kan bağışlamadılarsa kan bağışlamaya, kan bağışladılarsa da bu kampanyayla düzenli kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz” dedi.

‘ŞU AN İÇİN KRİTİK STOK SEVİYELERİNDE DEĞİLİZ’

Kızılay’ın mevcut kan stoku hakkında konuşan Kalender, “2 tane büyük olay yaşadık; Covid-19 salgını ve 6 Şubat depremleri. Böyle durumlarda sürdürülebilirlik önemli. ‘Sürdürülebilir stok seviyesi’ diye bir şey var. Afet, salgın ya da bunun gibi büyük çaplı olaylarda hiç kan almadan 7 gün boyunca hastanelerin kan ihtiyacını karşılamak durumundasınız. Ülkeye göre değişen bir stok seviyesi var. Bu seviye bizim ülkemizde yaklaşık 60-70 bin ünite bandındadır. Tabii Covid-19 salgını ve deprem olduğu için ve stok seviyeleri alarm vermeye devam ettiğinden bu gibi kampanyalarla vatandaşlarımızın motive olmasıyla bunu çözüyoruz. Şu an için kritik stok seviyelerinde değiliz; ama düzenli kan bağışına ihtiyacımız var. Bu stok seviyelerini her zaman belirli bir rakamın üzerinde tutmamız lazım” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir