Son Dakika… Erdoğan Sultanbeyli’de İmamoğlu’nu hedef aldı: ‘İbre tersine dönmüştür’

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimlerine 2 gün kala İstanbul Sultanbeyli’de açıklamalarda bulundu.

Erdoğan’ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:

“Genç yaşta kaybettiğimiz Osman Karaaslan kardeşimiz partimizde farklı görevlerde bulunmuş, davamıza hizmet etmiştir. Ailesine, sevenlerine ve camiamıza baş sağlığı diliyorum.

Geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde Sultanbeyli milletvekilliğinde yüzde 64, cumhurbaşkanlığında yüzde 67 oy oranıyla destek verdi. Ahde vefanız için sizlere teşekkür ediyorum. Buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. Sultanbeyli vakur duruşuyla bu badireleri geri bıraktı. Bugün Sultanbeyli İstanbul’un yıldızı parlayan ilçelerinden biri olarak kendini istismar edenlere adeta nazire yapıyor.

Bizim hikayemizde Sultanbeyli’nin durumuyla farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları, vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüze tuzak üzerine tuzak kuruldu. Dünyadan 5’ten büyüktür diyerek küresel sistemin çarpıklıklarına itiraz ettiğimiz içim ambargolara uğradık. PKK, DEAŞ gibi örgütlere teslim olmadığımız için pek çok acıyla sınandık. Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik.

Milletimizden aldığımız güçlü hepsinin üstesinden geldik, geliyoruz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Belediyecilik hizmetlerinde yapacağımız tarihi atılımlarla şehirlerimizin de yüzyılı olacak.

İstanbul’un yaşadığı çarpık şehirleşme sürecinin en ağır sonuçlarının görüldüğü yerlerden biri de Sultanbeyli’ydi. Anadolu’nun dört bir yanından yeni bir hayat kurmak için buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. İnsanlarının sırf inançlarından, kıyafetlerinden, geleneklerinden dolayı taciz edildiği Sultanbeyli vakur duruşuyla bu badireleri geride bıraktı. Bugün Sultanbeyli, İstanbul’un yıldızı parlayan ilçelerinden biri olarak kendini istiskal edenlere adeta nazire yapıyor. İlçe belediyemiz hayata geçirdiği projeler, yaptığı eser ve hizmetlerle Sultanbeyli’yi her geçen gün daha da güzelleştirdi ve güzelleştiriyor.

Bizim hikayemizde Sultanbeyli’nin durumuyla farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüze tuzak üzerine tuzak kuruldu. “One minute” diyerek mazlumlara uygulanan zulme karşı koyduğumuz tavır için ayrımcılığa maruz kaldık. Dünya beşten büyüktür diyerek küresel yönetim ve güvenlik sisteminin çarpıklıklarına itiraz ettiğimiz için ambargolara uğradık. PKK, FETÖ ve DEAŞ terör örgütlerini üzerimize salanlara teslim olmadığımız için pek çok acıyla sınandık. Gazze’de yapılan katliama en üst perdeden itiraz ettiğimiz, mazlumlara her türlü yardımı yaptığımız için mimlendik.

Hamdolsun önce Allah’ın yardımı, sonra da Sultanbeyli’den, İstanbul’dan, milletimizden aldığımız güçle hepsinin üstesinden geldik, geliyoruz. Şimdi ülkemizi Türkiye Yüzyılı ile yeni bir döneme hazırlıyoruz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda belediyecilik hizmetlerinde yapacağımız tarihi atılımlarla şehirlerimizin de yüzyılı olacaktır. Pazar gününe kadar buna hazır mıyız? Pazar günü sandıkları patlatacak mıyız? Ben Sultanbeyli’den gümbür gümbür bir sesin geleceğine inanıyorum.

İMAMOĞLU’NU HEDEF ALDI

Lazım olduklarında hava bozuk olduğunda ya tatilde, ya cumhurbaşkanlığı yardımcılığı peşinde, ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta. Bu şehrin sorunlarını bunlar çözebilir mi? İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı mesai ile olacak bir iş değildir. İstanbul kendine ortak kabul etmez. Ya İstanbul’a hizmet ediyorsunuz, ya da bu şehri ihmal ediyorsunuz. Ya İstanbul’a aşkla, tutkuyla bağlısınız, ya da gönlünüzde başka hesaplar var. Bu şehir hiç kimsenin şahsi ihtiraslarının aracı, atlama taşı, basamağı, oyuncağı, finans kaynağı haline getirilemez. Eyüpsultan hazretlerinin uğruna surları dibinde can verdiği İstanbul’a böyle bir zulüm yapılmasına rıza gösteremeyiz. Fatih’in emaneti İstanbul’un bu hale düşürülmesine vicdanımız elvermez. Bu şehirde yaşayan 16 milyon insanın vebali üzerimizdeyken yaşananlara seyirci kalamayız. Bunun için ne diyoruz? Yeniden İstanbul diyoruz. Bunun için sadece İstanbul diyoruz.

Bu şehrin beklentisi ve ihtiyacı elbette çoktur. Ama bazı hayati öncelikleri vardır. İstanbul’un birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda herhangi bir çaba, proje, icraat gördünüz mü? Hayır, çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul ne oldu dolar, ne oldu avro ve bunlar bir yere götürülüyor. Peki nereye götürülüyor? Depreme hazırlık için sarf edilmesi gereken vakit delege avlarında, DEM ile pazarlıkta. Bu DEM’i biliyorsunuz bizim Rize’nin çay demi değil. Kazanma değil kaybettirme hırsıyla hareket edenleri yemlemekte harcanıyor. Sanki İstanbul böyle bir tehditle karşı karşıya değilmiş gibi hareket etmekle bu tehlike ortadan kalkmıyor.

Buraya gelirken emniyete sordum şu anda alanda ne kadar katılım var? Aldığım rakam 40 bin. Maşallah böyle bir cuma gününde 40 bin kardeşimle Sultanbeyli’de buluşmak bizim için bir vefadır.

Bilim insanları ergün İstanbul’u depreme hazırlayın diye ikaz ediyor. İşte biz afet bölgelerindeki çalışmalarıyla gayret gösteren Murat Kurum kardeşimizi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak belirledik.

“1 NİSAN’DAN İTİBAREN…”

Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’daki yapılar dönüşecek. 650 bin konutun dönüşümünü 5 yıl gibi kısa zaman içerisinde tamamlayacak. istanbul’un ikinci gündemi trafiktir. Buraya doğru dürüst otobüs gelmiyor. Otobüsler yanıyor. Tüm bunlara karşı, inşallah otobüslerimiz, metrobüsler olarak yeni bir döneme geçecek. Mevcut yönetim bizlerden devraldığı metroları dahi yapamadığı için şehir adeta kilitlendi.

Sancaktepe’de metro inşaatı yaptık. Mevcut yönetim geldi orayı toprakla doldurdu. Yahu sen nasıl belediye başkanısın. İstanbul tam bir çile şehri haline geldi. Bizim dönemimizde başlayan metro hattını ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Murat Kurum kardeşimle İstanbul’un raylı sistem hattını bin kilometreye çıkartacağız. Biz Murat Kurum kardeşimle kimsesizlerin kimsesi olacak bir yönetim anlayışını hakim kılacağız.

Haliç’i biz temizledik. Ayasofya’yı ibadete açtık. İstanbul Havalimanı’nı faaliyete geçirdik. Çamlıca Camii’ni açtık. Durmak yok, Yaparsa AK Parti yapar. Biz şu andaki belediye başkanıyla değil, cumhurbaşkanınız olarak, tüm bakan arkadaşlarımızla bu adımları attık ve atacağız.

Bir de İstanbul’dan uzak tutulması gerekenler var. Yönetimi üzerinde yapılacak her türlü kirli pazarlık İstanbul’u kirletir. Şehir halkına tahsis edilen kaynakları yağmalayarak başka kaynaklar için deste deste savurmak bu şehre ihanettir. İstanbul’a bu kötülüğü yapmamak gerekir. Biz İstanbul’un geriye saran filmini tekrar başlatmaya talibiz. Artık belediyecilik sosyal medyada değil, bizzat şehrin içinde yapılacak. İnsanlar belediye başkanın nerede olduğunu merak etmeyecekler.

Siztem İstanbul’la şehrin tüm sorunları çözülecek. Bunları 1 Nisan’dan itibaren hayata geçireceğiz. Sizden sandıkları sıkı tutmanızı, en ufak kayıp kaçağa fırsat vermemenizi istiyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir