Reisi’nin Ölümünü Kutlayanlar Yandı!

Helikopter kazasında hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin ölümünün ardından ülkede başta kadınlar olmak üzere birçok muhalif tarafından kutlamalar yapıldı. Sosyal medyaya da yansıyan bu kutlamalar birçok kesim tarafından destek görürken belirli kesimlerce eleştirildi.

Bu görüntüler sonrası İran Başsavcısı Muhammed Kazım Muvahhedi Azad, Reisi’nin ölümüyle ilgili olumsuz paylaşım yapanlara yönelik harekete geçtiklerini ifade etti.

Reisi’nin ölüm haberinin yayılmasının ardından ülkenin çeşitli yerlerinde sokağa çıkan rejim karşıtı İranlılar, havai fişek patlattı, evlerinden dans videoları çekerek paylaştı.

Öte yandan İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin cenaze törenine halkın düşük katılımı da dikkat çekti.

İran’da ‘ahlak polisi’ tarafından gözaltına alındıktan sonra yaşamını yitiren Mahsa Jîna Emini’nin ölümünün ardından büyüyen protestolarda, polis saldırısı sonucu kolunu kaybeden Sima Moradbeigi ile gözünü kaybeden Mercedeh Shahinkar da ‘kutlama’ görüntüsü paylaşan isimler arasında yer aldı.

Gazeteci ve insan hakları savunucusu Mesih Alinejad kutlama videolarına gelen tepkiler üzerine, “Pek çok genç İranlı, özellikle de ayaklanmalarda yaralanan kadınlar, onun ölümü üzerine sevinçle dans ettikleri videoları paylaşırken neden duygularımı gizleyeyim ki? Hamaney’in ve onun dini diktatörlüğünden kurtulacağımız güne kadar özgürlüğümüz, demokrasimiz ve onurumuz için savaşacağız” dedi.

KUTLAMA YAPANLAR İÇİN HAREKETE GEÇİLDİ

Görüntüler sonrası İran Başsavcısı Muhammed Kazım Muvahhedi Azad, helikopter kazasında hayatını kaybeden Cumhurbaşkanı İbraim Reisi ve diğerlerine karşı internette ‘hakarette’ bulunanlara karşı harekete geçildiğini söyledi.

“ÖLÜM KOMİTESİ”, KATİL LAKABI VE SESSİZLİĞİ

Reisi, 1988’den sonra gerçekleştirilen toplu idamlardaki rolüne dair hep sessiz kalmayı tercih etti. Kamuoyu önünde bir açıklama yapmasa da kendisine bu yıllardaki rolü nedeniyle “katil” lakabı takılıyordu. Reisi, sonraki yıllarda ise sürekli olarak nüfuzunu artırdı.

Özellikle 1989 yılında Hamaney’in İran’ın dini lideri olmasının ardından Reisi’nin yargı kanadındaki yükselişi hızlandı. Reisi, 1990-1995 yıllarında Tahran Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atandı. 2016 yılında ise ülkenin en büyük hayır kurumunun başına getirilerek milyarlarca doların yönetiminden sorumlu oldu. 2019’da yargı erkinin başına getirildi. İbrahim Reisi, 2021 seçiminde ilk turda Cumhurbaşkanlığı görevi için yeterli oyu aldı.

Eski siyasi mahkûmlar, Reisi’nin 1988’de ölüm komitesinde gerçekleştirdiği toplu infazlar sebebiyle “insanlığa karşı suç işlemekten” dolayı yargılanmasını talep etmişti. Dava dosyasında Reisi’nin soykırım, işkence ve hukuka aykırı infaz gerçekleştirdiği iddiaları yer aldı.

MAHSA AMİNİ EYLEMLERİ

Reisi, görev yaptığı süre zarfında iç ve dış siyasette giderek daha saldırgan bir tutum sergiledi. Haziran 2021’de yolsuzlukla ve ekonomik krizle mücadele edecek en iyi kişi olarak kamuoyuna lanse edilen Reisi’yi, “örtünme kurallarına uymadığı gerekçesiyle” irşad devriyeleri tarafından gözaltına alınan ve gözaltında hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ardından sergilediği tutum ile hatırlanıyor.

Amini’nin öldürülmesinin ardından ülke geneline yayılan protestolarda sert bir tutum izleyen Reisi, eylemlerin kolluk kuvvetleri tarafından bastırılması yönünde talimat verdi. Aylar süren protestolarda BM rakamlarına göre 551 protestocu güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. 20 binden fazla protestocu gözaltına alındı, 9 kişi idam edildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir